shadow

BASINA VE KAMUOYUNA

KADRO ALDATMACASINA KARŞI GÜVENCELİ ÇALIŞMA VE ONURLU BİR GELECEK İÇİN MÜCADELEYE

Türkiye’de güvencesizliğe ve geleceksizliğe mahkum olarak çalıştırılan yüzbinlerce işçi ve emekçiye yeni bir saldırı dalgası da iktidar tarafından sözde ‘’ kadro’’ tartışması adı altında başlatılmış oldu. Sözde kadro tartışması diyoruz çünkü kadro adı altında uygulamaya konulacak olan hükümlerin işçilerin ve emekçilerin bugün ki koşullarını bile ortadan kaldıracak ve güvencesiz çalışmanın tüm acımasızlığını daha da derinleştirecek bir duruma dönüşecektir.
Bu açıklamalarda bize müjde olarak sunulan ‘’kadro’’ tartışmasının, mevcut çalışma durumundan hiçbir farkı olmayacaktır. İşçiler sözde kadro adı altında sözleşmeli personel olarak istihdam edilecek, sözleşmelerinin sonunda yine işten çıkarılma tehdidi altında kalacak, performansına bakılarak tekrar işe alınıp alınmayacağına karar verilecektir. Tüm bu detaylara baktığımızda güvencesizlik ve hukuksuzluk devam edecek, taşeron çalıştırmanın ismi değişecek ama uygulamaları sözleşmeli personel istihdamı adı altında devam edecektir.
Bunun yanı sıra sözleşmeli personel olarak istihdam edilecek işçi geçmişten bugüne kadar kazandığı hiçbir hakkı talep edemeyeceği gibi, kazandığı kıdem tazminatı için de hiçbir hak talep edemeyecektir. Aynı zamanda işçiler şu an çalıştıkları ücret üzerinden tekrar istihdam edilecek ve ayrıca ücretlerinde ve çalışma şartlarında en ufak bir iyileşme olmayacaktır. İşçiler Kadroya alınsa bile hiçbir statüsü memur kadrosunda çalışanlarla eş değer seviyede olmayacaktır.
Bu şekilde iktidarın son günlerde yasallaştırmaya çalıştığı kıdem tazminatının gasbı ve özel istihdam bürolarının önü de açılmış olacaktır. Üstelik iktidar tüm bu despotik çalışma hayatını sözde işçilere kadro ve güvence adı altında yaşama geçirmeye çalışarak tüm bu gerici emellerini işçilerin dünyasında meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Ortada çok açıktır ki yeni bir sömürü düzeni tesis edilecek ve işçiler bu sömürü düzeni altında tüm geleceğini ve emeğini kaybetmeye mahkum bırakılacaktır.
Özel Güvenlik emekçileri nezdin de ise kadro tartışmalarına kendi öznel çalışma koşullarımız altında birkaç noktaya daha dikkat çekme gereği duymaktayız.
Birincisi Türkiye’de çalışan yüzbinlerce özel güvenlik emekçisi olarak yıllarca taşeron köleliği altında, esnek istihdam koşulları altında güvencesiz bir şekilde yıllarca çalıştırılmaktayız. Kendi iş tanımımız gereği olan güvenlik hizmeti dışında yıllardır kendi iş tanımımız dışında emeğimize yabancılaştırılarak çalıştırılıyoruz. Bu bakımdan kadro aldatmacası adı altında geleceğimize ve güvencemize dönük her türlü saldırıya karşı mücadele edeceğimizi bir kez daha açıklamak istiyoruz.
İkincisi ise Türkiye’de çalışan özel güvenlik emekçilerinin 5188 sayılı yasaya tabi olarak çalıştırılması en önemli sorunlarından bir tanesi olagelmiştir. Bu yasaya özel güvenlik emekçilerinin ne bir grev hakkı bulunmakta ne de kendi resmi kıyafetleri ile bir eylem hakkı bulunmaktadır. Öte yandan bu yasaya göre özel güvenlik emekçileri kendi iş tanımlarının dışında her türlü ayrımcılığa ve baskıya maruz kalmaktayız. Kadro söylentisinin dolaştığı şu günlerde biz özel güvenlik emekçilerinin en büyük taleplerinden biriside 5188 sayılı yasanın değiştirilmesi, özel güvenlik emekçilerinin başta grev hakkı olmak üzere tüm çalışma yaşamının kendi iradeleri şeklinde değiştirilmesi olacaktır.
Her türlü ayrımcılığa ve tehdide maruz kalan yüzbinlerce özel güvenlik emekçisinin, başta kadro söylemleri adı altında emeğimize ve geleceğimize yönelik tüm baskılara karşı mücadele etmemiz gerekmektedir. Tüm işçi arkadaşlarımız ile güvenceli gelecek ve insanca çalışma koşullarının noktasında ve taşeron köleliğine de onun bir diğer adımı olan sözleşmeli çalışma koşularına da mücadele etmek geleceğimize,onurumuza ve emeğimize sahip çıkmanın ön koşuludur. Bu aldatmacalara karşı tüm özel güvenlik emekçilerini sendikamız DİSK / GÜVENLİK- SEN ‘DE omuz omuza bir arada mücadele etmeye çağırıyoruz.

GÜVENLİK SEN GENEL MERKEZ






Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!