shadow

DİSK Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi Yayımlandı

30 Temmuz 2015 tarihinde Ankara’da Genel-iş Sendikası Genel Merkezi’nde toplanan DİSK Başkanlar Kurulu, aşağıda yer alan sorunları ve konuları görüşerek aldığı kararları kamuoyu ile paylaşmaktadır:
Hiç kimsenin siyasi hedefleri, ihtirasları ve hırsları, tek bir yurttaşımızın canından, dökülen bir damla kanından önemli değildir.

7 Haziran seçimlerinde istediğini alamayan, tek adam diktatörlüğü dayatmasını hayata geçirecek oy oranına erişemeye, tek parti iktidarını kaybeden AKP, hatalarından ders çıkarmak yerine bugün tehlikeli bir oyun oynamaktadır. Halk desteğinden yoksun, meşruiyetini yitirmiş hükümet savaş ve fiili sıkıyönetim uygulamaları ile hedefine ulaşmayı amaçlamaktadır.

Suruç’ta 31 insanımızın öldürüldüğü katliamın ardından hükümetin attığı her adım ülkeyi uçurumun eşiğine getirmektedir. Suriye başta olmak üzere Ortadoğu’ya yönelik savaşı kışkırtan politikaları sorgulanan hükümet, bu politikaları daha da derinleştirmeyi, savaşı ülke içine de taşımayı tercih etmektedir.

Suruç katliamının ardından yapılan operasyonlarda gözaltına alınan hemen 10 kişiden 9’unun ölen insanlarla benzer idealleri, dünya görüşünü paylaşan insanlar olması tesadüf değildir. Siyasi partilerin, sendikaların basılması, Cemevine dahi gaz bombalarıyla saldırı düzenlenmesi AKP’nin Ortadoğu’da ve özellikle de Suriye’de kışkırttığı mezhepçi-etnik temelli savaşı, ülke içine taşımayı hedeflediğini göstermektedir. Bu ülkemizi ateşe atan çok tehlikeli bir iktidar oyunudur.

Türkiye’nin yakın tarihini bilen herkes ülkenin kadim sorunlarının savaşla, şiddetle çözülemediğini görmektedir. Savaş daha fazla baskı ve kan, daha fazla baskı ve kan daha fazla savaş getirmektedir. Bu bir kısır döngüdür. Bu topraklar kana doymuştur. Savaşlarda, çatışmalarda sadece ve sadece işçi sınıfının, emekçilerin, yoksulların çocukları ölürken, çok küçük bir azınlık gücüne güç, sarayına saray, servetine servet eklemiştir. Bu tespitlerden hareketle Başkanlar Kurulumuz şu kararları almıştır.

1. Türkiye Devimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Başkanlar Kurulu, iktidarı ve karşısındaki güçleri şiddete derhal son vermeye çağırır. Yıllarca ve defalarca izlediğimiz bu filmin sonu bilinmektedir. Savaş ve ölüm, kimseye kazandırmamakta, herkese ama herkese kaybettirmektedir. 30 yıl boyunca ülkemizin çatışma ortamında çektiği acılar hala hafızalardadır. Ancak daha da yakın zamanda bölgemizde yaşananlar ortadadır; başta Suriye olmak üzere halkların ve insanlığın düşmanı emperyalist güçlerin Ortadoğu da ki Arap, Kürt, Türk halklarını sürükledikleri etnik-mezhepsel temelli bir savaş, iddiaların aksine bir tarafın zaferiyle bitmemiştir. Sadece kan ve ölüm getiren bu politikaların başarısızlığını kabul etmek bir yana, bu politikaları Türkiye’ye taşımaya çalışmak tüm yurttaşların hayatını ve geleceğini tehdit eden bir çılgınlıktır. Bu çılgınlığa derhal bir son verilmelidir.

2. DİSK Başkanlar Kurulu, sandıkta kaybeden iktidarın, tek adam diktatörlüğüne dayalı bir rejim inşa etme hevesini savaş ve sıkıyönetim politikaları ile hayata geçirmesine izin vermemek için tüm demokrasi ve barış güçlerini ortak mücadeleye çağırır. Başkanlar Kurulumuz, sadece var olan örgütleri yan yana getiren değil, başta bileşeni olduğumuz Barış Bloku olmak üzere toplumda barış ve demokrasi isteyen herkesi bir araya getiren büyük bir “barış ve demokrasi” buluşması için, sonuçlarının en geniş kamuoyu ve TBMM ile paylaşıldığı konferanslar düzenlenmesinin, 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne kadar yaygın ve kitlesel bir seferberlik başlatılmalısının gerekliliğine işaret eder.

3. DİSK Başkanlar Kurulu, meşru olmayan hükümetin kalıcı yaralar açtığı gerçeğinden hareketle, mecliste grubu bulunan emekten, barıştan, demokrasiden yana partileri yaralar daha da derinleşmeden, toplumun geniş kesimlerini de seferber ederek daha aktif bir tutum almaya çağırır.

4. DİSK Başkanlar Kurulu, savaşın bedelini işçilerin emekçilerin ödeyeceğini ve dökülen her damla kanın işçi kanı olacağını; savaş ortamında işçilerin mezhepsel ve etnik temelli olarak birbirine karşı kışkırtılacağını; farklı dillerden, inançlardan işçiler, işçi-emekçi çocukları ölürken küçük bir azınlığın iktidarını ve servetini büyüteceğini, savaşa harcanan her kuruşun işçilerin ekmeğinden çalınacağını anlatan bildirilerin işyerlerinde yaygın bir şekilde dağıtılmasını, okunmasını acil bir görev olarak görmektedir.

5. Yaratılan savaş ortamının bir diğer ayağı da fiili sıkıyönetim uygulamalarıdır. Gayrimeşru “İç Güvenlik Yasası”nın da sınırlarını aşan polis devleti uygulamaları ülkemizde demokrasinin son kırıntılarını da ortadan kaldırırken, emeğe yönelik baskılar olarak da karşımıza çıkmaktadır. İşçi direnişlerine yönelik polis saldırıları ve son olarak Eğitim Sen örneğinde yaşadığımız sendikaların basılması gibi uygulamalar göstermektedir ki, İç Güvenlik Yasası ile önü açılan fiili sıkıyönetim uygulamaları, emeğe karşı sermayeyi güçlendirmektedir. DİSK Başkanlar Kurulumuz, İç Güvenlik Yasası’na muhalefet eden tüm partileri, derhal bu yasayı kaldırmaya çağırır.

6. DİSK Başkanlar Kurulu, hükümetin kadın emekçileri daha ucuz ve güvencesiz çalıştırma politikaları ile hedefine alan yasaları ardı ardına çıkarttığı bu dönemde, kadın işçilerin örgütlenmesi ve mücadeleye katılması konusunda etkin politikalar izlemeyi karar altına alır, hükümet yetkilileri ve iki gün önce TBMM’nde Bülent Arınç tarafından ifade edilen kadınlara yönelik nefret söylemlerini kınar.

7. DİSK Başkanlar Kurulu, savaş ve sıkıyönetim politikalarının yarattığı kaos ortamında emeğin haklarının daha da tırpanlanması tehlikesine, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın DİSK’e ve bağlı sendikalarına karşı objektif davranmayarak siyasi bir tutum aldığına ve bu keyfi, hukuksuz ve yasal olmayan durumun kabul edilemez olduğuna işaret eder. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki muhalefet partilerini seçimden önce emeğe verdikleri sözleri tutmaya çağırır. Bu noktada asgari ücretin yükseltilmesi ve taşeron köleliğine son verilmesi gibi ortak vaatlerin derhal hayata geçirilmesi gerekliliğinin altını çizer. DİSK Başkanlar Kurulu, işçileri bölüp parçalamayı hedefleyen savaş kışkırtıcısı politikalara karşı işçileri hakları için mücadelede birleştirmeyi hedefler. İşçilerin birliği bu ülkede barışın ve demokrasinin teminatı olacaktır.

8. Türkiye gayrimeşru bir hükümet tarafından uçuruma sürüklenirken emekten, barıştan, demokrasiden, özgürlüklerden yana olanların birliğinin önemine dikkat çeken DİSK Başkanlar Kurulu, bir süredir DİSK’i ve DİSK üyesi sendikaları itibarsızlaştırmayı temel “mücadele” ekseni olarak belirleyen, DİSK’in kapısına zincir vurmaktan DİSK ve DİSK üyesi sendikaların yöneticilerini tehdit etmeye kadar varan eylemlerle kendini var etmeye çalışan anlayışları mahkum eder, bu tür yaklaşımlara karşı kararlı bir tutum içerisinde olacağını ilan eder.




Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!