Her geçen güne yeni bir kadın cinayeti haberiyle uyandığımız günümüz Türkiye’sinde kadına yönelik eşitsizliğin, ayrımcılığın, cinayetlerin, tacizlerin, tecavüzlerin arttığı bir dönemden geçiyoruz.AKP iktidarı erkek egemen ve kadın düşmanı politikaları ile kadın cinayetlerinin, tacizin, tecavüzün adeta önünü açmaktadır. Yayınlanan diyanet fetvalarıyla bir yandan gericilik örgütlenirken, yapılan tahrik indirimleriyle tecavüzcüler neredeyse ödüllendirilmekte, tecavüze uğradığı i…çin kadın suçlanmaktadır. AKP’nin kanlı savaş politikaları onlarca kadının katledilmesine, cenazelerinin günlerce sokaklarda bekletilmesine, kız çocuklarının bedenlerinin dondurucularda saklanmasına sebep olmaktadır.
Asgari ücreti göstermelik olarak artıran AKP, her şeye yaptığı zamlarla aslında halkı eskisinden daha da yoksullaştırmıştır. Bu sayede özellikle kadınlar taşeron çalışma ile düşük ücretli, esnek ve güvencesiz çalıştırılmak zorunda bırakılmaktadır. AKP bunun da önünü kadınlara bir müjdeymiş gibi sunulan ‘Kadın İstihdam Paketi ‘ ile açmaktadır. Cinsiyet rollerinden kaynaklı iş alımlarında da ikinci sıraya itilen kadınlar çalışma hayatında da işyerlerindeki mobbing uygulamalarına sessiz kalmakdurumunda bırakılmaktadır. Aynı zamanda bu erkek egemen zihniyet ev içi bütün sorumlulukları kadının omuzlarına yüklemektedir. Bu da kadının görünmeyen, sömürülen emeğidir.
Biz kadınlar artık sessiz kalmayacağız. Her gün, her dakika işyerlerimizde, evde, sokaklarda yaşadığımız erkek-devlet şiddetine, güvencesizliğe, geleceksizliğe karşı birlikte mücadele ederek hayatımızı savunacağız. 8 Mart 1857’de dokuma işçisi kız kardeşlerimizin daha iyi çalışma koşulları için verdikleri mücadelenin ışığıyla, örgütlü gücümüzün farkına vararak öfkemizi, isyanımızı haykırıyoruz. Emeğin ve barışın dünyasını kurmak için 8 Mart’ta bulunduğumuz her yerde alanlarda,sokaklarda, meydanlarda olacağız.
EMEĞİMİZ BEDENİMİZ KİMLİĞİMİZ BİZİMDİR.
YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ
